10 Ekim 2012 Çarşamba

Didem Rahvancı: KAÇSANIZDA ÖLÜM SİZİ BİR GÜN MUTLAKA BULACAKTIR


Yerde, Gökte ve İkisinin Arasındaki Herşeyi Yaratan ve Kontrolü Altında Tutan ALLAH’tır
Didem Rahvancı
Siz bu cümleyi okurken Dünya’nın çeşitli yerlerinde, farklı sebeplerden dolayı yüzlerce insan öldü. Şu an yüzlerce insan daha öldü. Ve şu an yüzlerce insan daha öldü. Bu ölen insanlara bir dakika önce sorulsa muhtemelen çok büyük bir bölümü bir dakika sonra öleceğini bilmiyordur. Oysa bu yazıyı okuyan sizler de, yazan bende birkaç dakika sonra belki de hayatta olmayacak olabiliriz. Belki de şu anlar Dünya üzerindeki son dakikalarımızdır ve tevbe edip, Allah’a yakınlaşmak için Rabbimizin bize verdiği son imkandır.


Bugün olmasa bile bir gün mutlaka öleceğiz. Bizde, bildiğimiz, sevdiğimiz insanlar da ölecekler. Bundan 100 sene sonra Dünya üzerinde tanıdığımız yaşayan hiç kimse kalmayacak.

İnsanlar sabah yataklarından kalktıklarında hem o güne, hem de hayatlarının geri kalanına yönelik akıllarında çok fazla planla uyanırlar. Ama ölüm bu planların içinde değildir. Oysa bu planların bir çoğu gerçekleşmeyebilir ama ölüm kesin olarak gerçekleşecektir.

Sonunda istediği işe girmeye hak kazanmış birisi işe giderken, senelerce çalışıp nihayet istediği üniversiteyi kazanan bir öğrenci okul yolunda ya da yeni evli bir çift düğün dönüşünde beklemedikleri bir trafik kazasında aniden ölebilirler. Bir iş adamı şehir dışındaki toplantısına yetişmek için uçağı tercih eder ama uçak düşebilir, hatta daha havaalanına ulaşmadan ani bir kalp krizi geçirebilir.

Boğazınıza takılan küçük bir lokmadan, bir elektrik kaçağından, bir anda düşüp kafanızı çarpmanızdan, çeşitli hastalıklardan, damarlarınızda dolaşan küçük bir pıhtıdan dolayı aniden ve hiç beklemediğiniz bir anda planladığınız hiç bir olayı  gerçekleştiremeden ve bir daha da gerçekleştiremeyecek şeklide yarıda bırakarak yaşamınızı yitirebilirsiniz. Planlanan herşey Dünya’da kalır ama siz kendinizi bir anda ahirette bulursunuz.

Peki ahiretiniz için hiç plan yaptınız mı?

Ölümü asla düşünmek istemeyen, konusunun bile açılmasından kaçınan, sadece Dünyaya yönelik planlar ve programlar içinde olan insanlar, hiçbir zaman ölmeyecekmiş gibi bir yaşam sürdürürler. Ölümden ve ölümü hatırlamaktan sürekli kaçarlar. Oysa Allah’ın Cuma Suresi 8. ayetinde de bildirdiği gibi insan ne kadar kaçarsa kaçsın ölümle kesin buluşacaktır.

De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah)a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma Suresi, 8)

İnsanların çok büyük bir kısmının ölümü düşünmek istememelerinin nedeni sürekli daha iyi ve rahat bir yaşama sahip olmak için çabaladıkları Dünya’yı gerçek yurt zannetmeleridir. Oysa Dünya hayatı çok geçicidir. Dünyada bir insan en fazla 100 sene bile yaşasa ahirette ki sonsuz hayatla kıyaslandığında  Dünya sadece bir göz açıp kapama süresi kadardır. 

İlkokula başladığınız günü düşünün, o seneler hiç bitmeyecekmiş gibi gelirken, kendinizi birden ortaokul sıralarında bulursunuz. Sonra bir bakarsınız üniversiteden mezun olmuşsunuz. Yıllar o kadar çabuk geçer ki çok kısa bir süre içerisinde evlenip, çocuk hatta torun sahibi yaşlı bir insan olursunuz ve hayatınız boyunca geçen her dakika ölüme biraz daha yaklaşırsınız. Ancak ölüm hiçbir zaman bir son değildir. Ölüm insanın sonsuz ahiret hayatının başlangıcıdır. Sonsuz cennetinin ya da sonsuz cehenneminin.

Allah Dünyayı bir imtihan yeri olarak yaratmıştır. Kimin daha iyi işler yapacağını ve kimin kendisine daha iyi bir kul olacağını denemek için. Allah Kuran’da cenneti ve cehennemi de bütün detayları ile tarif etmiş kendisine uyan salihleri sonsuza kadar cennetle müjdelerken, kendisine başkaldıran ve emirlerini yerine getirmeyen inkarcılara da cehennemi vaad etmiştir. Dünya asla geçici bir kaç heves için cenneti bırakıp cehennemin tercih edileceği bir yer değildir. Çünkü Allah’ın ayette de bildirdiği gibi ahiret dünyadan çok daha hayırlıdır.

Hayır, siz dünya hayatını seçip üstün tutuyorsunuz. Ahiret ise daha hayırlı ve daha süreklidir. (A'la Suresi, 16-17)

Dünya hayatı ancak bir oyundur, tutkulu bir oyalanmadır, bir aldanıştır.

Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama', bir süs, kendi aranızda bir .vünme (süresi ve konusu), mal ve çocuklarda bir 'çoğalma-tutkusu'dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azap; Allah'tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir.  (Hadid Suresi, 20)

Gerçek olan, sonsuz olan, hiç bitmeyecek olan ahirettir, cennettir, cehennemdir.

Allah Al-i İmran Suresi 2. ayetinde “Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır.” diye buyuruyor. İşte Müslümanın hedefi her zaman için Allah’ın rahmetini, rızasını ve cennetini kazanmaya çalışmaktır. O nedenle Müslüman Dünya için planlar yaparken, ahireti asla unutmaz ve Dünyadaki planlarını da ancak ahireti için hayırlı olacağını düşünüyorsa yapar. Müslüman Allah’ın varlığını, birliğini, herşeyi kontrolü altında tuttuğunu ve dilediği anda kendisinin canını alabileceğini unutmaz. Her an ölecekmiş gibi yaşar. Her an ölecekmiş gibi yaşamak cahiliye toplumlarındaki bazı kişilerin inançları gibi ‘her  an ölebiliriz, Dünyaya bir kere geliyoruz tadını çıkaralım’ demek değil, ‘her an ölebiliriz, vicdanımızı sonuna kadar kullanıp Allah rızası için yaşayalım ve Allah’ın beğeneceği bir kul olalım’ demektir. 

Ölüm gerçeği Dünya’daki herşeyden çok daha önemlidir. İnsan hayatta karşılacacağı muhtemel bütün olaylar için nasıl plan yapıyorsa, ölüm ve ahiret içinde plan yapmalıdır. Çünkü insan öldüğü anda kendisini yapayanlız olarak Rabbinin huzurunda bulacak, dünya hayatında yaptığı herşeyin hesabını verecektir. Öldükten sonra artık Dünya’ya tekrar dönüş imkanı, hatalarını telafi etme ihtimali Allah’ın izniyle yoktur. O nedenle Allah bize can ve imkan vermişken, her en ölebileceğimizi hiç unutmadan Allah’ın sevdiği, cennetine layık gördüğü kullarından olmaya gayret edelim. Belki de bu yazı Allah’ın bize son uyarısırıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder