25 Ekim 2012 Perşembe

Didem Rahvancı: GAFLET PERDESİNİN KALKMASI İÇİN



Yerde, Gökte ve İkisinin Arasındaki Herşeyi Yaratan ve Kontrolü Altında Tutan ALLAH’tır

Didem Rahvancı
Özellikle 19. yüzyılda yaygınlaşan mateyalist, darwinist, ateist felseler gibi dinsiz akımların etkisinde kalan insanların bir kısmı dinden uzaklaşmış hatta Allah’ın varlığını inkar edecek kadar tehlikeli bir çizgiye gelmişlerdir. 

Oysa evrenin her yeri bu dinsiz felsefelerin tamamını yalanlarcasına Allah’ın yaratma sanatındaki mucizelerle çevrilidir. Canlı cansız her varlık Allah’ın büyüklüğünün kesin birer delilidir. 

Allah'ı ve Allah’ın herşeyin yaratıcısı olduğunu kabul etmeyenlerin en büyük safsataları canlı ve cansız herşeyin tesadüfen olduğu iddiasıdır. İnkarcılar kusursuz bir düzen içinde seyreden güneş sisteminden, yüksek dağlara, gezegenlerden, yağmur yüklü bulutlara, muazzam bir bilgi bankası olan DNA’dan, hücreye, enzimlere, proteinlere ve her biri mükemmel özelliklerle yaratılmış canlılara kadar her şeyin tesadüfen oluştuğunu düşünürler. 

Allah’ı inkar edenlerin yaymaya ve geliştirmeye çalıştıkları bu tesadüf safsatasını geçersiz kılmak ise Allah’ın mucizelerini anlatmakla mümkündür. Allah’ın yaratma sanatındaki her mucizevi detay, örneğin bir kuşun kanadının yapısı, bir çiçeğin yaprağındaki altın oran, bir fil sürüsünün, sürüdeki bir yavru için toplu yaptıkları fedakarlık inkarcıların tesadüf yalanını kökünden bitirecek ve insanları Allah’ı düşünmeye teşvik edecektir. Çünkü her bir yaratılış delili Allah’ın kudretini, ilmini ve sanatını gözler önüne serer. Bazı insanların gözlerinde bir gaflet perdesi vardır. Allah’ı düşünmeyen bu insanların hayatları boyunca şahit oldukları bir çok mucizeyi onlara farkettirmek, yıllardır hem kendi bedenlerinde, hem de çevrelerinde gördükleri, Allah’ın varlığını ispatlayan delilleri onlara anlatmak bu gaflet perdesinin dağılmasına yardımcı olacaktır. 

Örneğin her insanın bir çift gözü vardır ama gözün dünyadaki en gelişmiş kameradan bile daha üstün özelliklere sahip olduğunu ve gözde Allah’ın yarattığı mükemmel görüş sistemini daha hiç bir kameranın taklit edemediğini anlatmak kişiye gözü yaratanın Allah olduğunu düşündürecektir. Çünkü aklı, şuuru, eli, beyni olmayan bir çiçeğin düşmanlarından korunmak için kimya laboratuarlarında bile hala üretilememiş kimyasal koku ve kimyasal sıvılar salgıladığını ve bu salgıların eğer botanikçiler tarafından formülü bulunursa tarımda ilaçlama sisteminde çok büyük bir yol katedileciğini, bir kilo bal yapmak için 40 bin arının 6 milyon çiçeği dolaşması gerektiğini, vücudumuzda 100 trilyon hücre bulunduğunu ve her bir hücrenin çekirdeğinde bulunan DNA’daki harflerin diziliş sırasının insanın boy, göz, saç ve cilt rengi gibi özelliklerin yanı sıra, vücuttaki 206 kemiğin, 600 kasın, 10.000 işitme siniri ağının, 2 milyon optik sinir ağının, 100 milyar sinir hücresinin, 130 milyar metre uzunluğundaki damarların da bilgisini içinde bulundurduğunu, sürekli karşılaştıkları bir sivrisineğin saniyede 500 defa kanat çırptığını bilen bir insan biraz bile vicdan sahibiyse tesadüf yalanına inanmaz ve bir yaratıcının varlığını düşünmeye başlar. 

Allah Kuran’da insanları hep Kendisini ve yarattıklarını kavramaya teşvik eder. 

Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır? Ve Ay'ı bunlar içinde bir nur kılmış, Güneş'i de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi. Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır. Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı. Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye. (Nuh Suresi, 15-20) 

Allah’ın yaratmasındaki mucizeler -İslam büyüklerinin "iman hakikatleri" ya da "hakaik-i imaniye" şeklinde ifade ettikleri- her konu dinsiz felsefelerin etkisinde kalan kimselerin Allah’ın dilemesiyle gözlerinin önündeki gaflet perdesinin kalkması ve iman etmeleri için çok önemli bir etken olacaktır. Ayrıca anlatılan, okunan her bir iman hakikati tesadüfleri ilahlaştıran, tüm varlıkların rastgele meydana geldiğini savunan evrim teorisine de ilimsel bir darbedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder